Dancing in the Sky, Fotoğraf: Lance Gerber


Dünyanın dört bir yanında her yıl farklı temalar ile düzenlenen müzik festivalleri, katılımcılarına yıl boyunca merakla beklenen programlarını müzik, tasarım, mimarlık ve teknolojiyi bir araya getiren etkileyici tasarımlarla sunmaya devam ediyor. 2024 yılında festival ruhuna özel tasarlanan sıra dışı mekân kurguları ve enstalasyonları sizler için derledik:


The Other | Burning Man 2024



The Other

Her yıl Ağustos-Eylül aylarında Nevada'nın Black Rock Çölü'nde gerçekleşen Burning Man etkinliğinin 2024 Pavyonu olarak seçilen, Jen Lewin imzalı “The Other”, keşif ve oyunla dolu tuhaf bir yolculuğun kapılarını aralıyor. Merdiven ve rampalarla donatılmış bu kavisli strüktür, katılımcıları doğrudan bir varış noktasına ulaştırmak yerine yol boyunca onları bekleyen sürpriz ara mekânlar ve bakış noktalarıyla interaktif bir keşif güzergâhı sunmayı hedefliyor.



The Other

“The Other”ın konsepti, her biri kendi bağımsız perspektiflerine sahip sekiz farklı dokunaç etrafında şekillendirilmiş. Tek bir merkeze sabitlenmek yerine, strüktürün farklı güzergâhlarına yönlendirilen ziyaretçiler her bir alanı bağımsız keşfetmeye davet ediliyor. Bu keşfi birlikte sürdürmek isteyenler içinse bir negatif alan kurgulanmış; yapının altında oturma birimleriyle çevrelenmiş merkezi boşluk, toplanmaya ve bir arada vakit geçirmeye imkân veriyor. Strüktürün bu katmanlı yapısı, iç ve dış mekânlar arasındaki etkileşimi de sürekli kılıyor. Geçici yapının aydınlatma tasarımı ve ışık animasyonu ise Mark Slee imzası taşıyor.



Dancing in the Sky
| Coachella 2024



Dancing in the Sky, Fotoğraf: Lance Gerber

1999’dan beri her yıl Nisan ayında Indio, Kaliforniya'da düzenlenen müzik ve sanat festivali Coachella için Morag Myerscough, etkinlik mekânı içinde 38x38 metrelik bir alanı tanımlayan özel bir enstalasyon tasarladı. Indio’nun kentsel dokusundan ilhamla tasarlanan strüktür, geçitlerinden içeri çektiği ziyaretçileri farklı yüksekliklerde, bazıları 18 metreye ulaşan, parlak renkli yapılarla çevreliyor.



Dancing in the Sky, Fotoğraf: Lance Gerber

Myerscough, basit geometrik formları ve ana renkleri kullandığı bu tasarımıyla, gökyüzüne açılan bir peri masalı mekânı oluşturmayı hedeflemiş. Gece ışıklarıyla parıldayan enstalasyon, festivalin karanlığı içinde büyülü bir buluşma noktası oluşturuyor. Myerscough tasarımıyla, bir aidiyet ve özgürlük hissi yaratarak her ziyaretçi için kişiselleşen bir deneyim sunmayı amaçlıyor.



Ring
| Horst Arts & Music 2024

Ring


2014 yılında Belçika’daki Horst Kalesi’nde başlayan, 2019’da ise Vilvordee’deki Asiat Park’a taşınan Horst Arts & Music Festivali’nin bu yılki edisyonu için mimarlık ofisi Piovenefabi tarafından tasarlanan "Ring", ziyaretçilerin üzerinde süzülen parıldayan bir taç şeklinde kurgulanmış. Mevcut graffiti duvarlarıyla sınırlanmış daha geniş bir dans pistine yerleştirilen açık bir ongen olarak tasarlanan Ring, festival vesilesiyle ziyarete açılan gizli bir kentsel alanı tanımlıyor. Eski bir barınaktan sökülen metal kirişlerle inşa edilen strüktür, bir ses duvarını desteklerken aynı zamanda taşıdığı aydınlatma elemanlarıyla merkezindeki sahnenin ışık kurgusunu şekillendiriyor. Üzerine duman püskürtülen kalabalığa etkileyici bir sahne altyapısı sunan Ring’in bulunduğu dans pistinin, festivalin ardından Asiat Park’ta düzenlenecek bir sonraki etkinlikte; bir koşu pisti, basketbol ve mini futbol sahası, tribün ve oyun alanlarına ev sahipliği yapacak bir spor alanına dönüşmesi planlanıyor.



Silver Hayes Pavyonu
| Glastonbury Festivali 2024



Silver Hayes Pavyonu

Dünyanın en büyük açık hava festivali Glastonbury’de bulunan Hayes Pavyonu bu yıl, sahnelerin plastik olmadan nasıl inşa edilebileceğini göstermek amacıyla Bristol merkezli biyotasarım girişimi re:right design tarafından deniz yosunundan yapılmış bir biyomalzemeyle kaplandı. Geçen yıl da aynı ekibin prefabrike miselyum yalıtım panelleriyle döşenen Hayes Pavyonu’nun son edisyonu, deniz yosunundan yapılan, arka bahçede kompostlanabilir bir biyoplastiği öne çıkarıyor.

Firmanın kurucu ortaklarından biyotasarımcı Leksi Kostur tarafından geliştirilen fosilsiz malzeme, gelgit ekosistemlerinin flora ve faunasından esinle yaratıcı potansiyelini açığa çıkaracak şekilde renklendirilmiş, oyulmuş ve lazer kesimle biçimlendirilmiş. İnovatif biyomalzemelerin sergilendiği pavyon, ayrıca iklim krizi ve sürdürülebilirliğe odaklanan film gösterimlerine de ev sahipliği yapmış.

Dünya çapında büyük ilgi toplayan ve sanatı, mimarlık ve teknolojiyle birleştiren bu müzik festivalleri, önümüzdeki yıllarda da en son tasarım ve inovasyonların sergilenip deneyimlendiği alanlar olmaya devam edecek gibi görünüyor.