Cotto Napoli Porselen Olmasaydı...
Mekân kurgularken, ister iç mekân ister dış mekân olsun, amacımız yaratmak istediğimiz dünya ile duyguları kullanıcılarla buluşturmaktır. Malzeme seçimlerini de bu doğrultuda yaparız, tabii ki öncelik malzemenin dayanıklı ve sürdürülebilir olmasıdır.
Malzeme salt bir zemin veya duvar kaplama elemanı değildir. Aslında mekânda dilsiz bir konuşan elemandır. Biz mimarların tasarıma başlarken akıllarında bazı sorular vardır. Bu soruların cevapları ile tasarımı şekillendiririz. Kurgular, bu tartışmalardan yola çıkar ve sonrasında kâğıt, kalem ve bilgisayarlarla buluşup proje hâline gelir.
İşte bu sorulardan yola çıkarak Hitit Seramik Cotto Napoli serisini kendi bakış açımızla anlatmaya çalıştık. Malzemenin salt geometrik formunu, dokusunu, desenini ve rengini değil, kullanıcıda yaratacağı etkiyi tariflemeye çalıştık. İşte bunun için de Cotto Napoli hakkında birtakım sorular sorduk. Cotto Napoli serisinin bizde yarattığı etki ile bu soruları cevapladık.
Eğer Cotto Napoli,
İklim olsaydı? Sonbahar olurdu.
Kumaş olsaydı? Keten olurdu.
Bitki olsaydı? Aloevera olurdu.
Yemek olsaydı? Zeytinyağlı enginar olurdu.
Hayvan olsaydı? Tekir kedi olurdu.
Koku olsaydı? Tarçın kokusu olurdu.
Spor olsaydı? Yoga olurdu.
Sanat olsaydı? Heykel olurdu.
Hava durumu olsaydı? Bulutlu olurdu.
Duygu olsaydı? Huzur olurdu.
Müzik aleti olsaydı? Viyolonsel olurdu.
Müzik türü olsaydı? Klasik müzik olurdu.
Bir insan olsaydı? Olgun ve tecrübeli olurdu.
Doğa parçası olsaydı? Kum olurdu.
Kıyafet olsaydı? Kanvas pantolon olurdu.
Seyahat türü olsaydı? Tren olurdu.
